Hatay’daki depremde ailesini kaybeden annenin feryadı yürek sızlattı
Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen iki farklı deprem 11 ilde etkili oldu.
Yüz binlerce vatandaş evsiz kalırken, 42 binden fazla insan da çöken binalarda enkaz altında hayatını kaybetti.
Depremden en çok etkilenen illerden biri de Hatay oldu.
Hatay’da Antakya Devlet Hastanesi’nde hemşire olarak çalışan karı koca Emine Ahmet Yıldırım, çocukları Zeynep ve Erbap Yıldırım ile çocuklara bakmaya gelen teyzesi Seher Güngör enkaz altında kaldı.
Kurtarmak için çaba sarf edildi
Baba Mahmut Güngör, depremin ardından Hatay’da çocuklarına ulaşamayınca yakınlarıyla birlikte hızla Hatay’a giderek onları kurtarmak için çalışma başlattı.
Ancak günlerce süren çalışmaların ardından damadı, torunu Zeynep ve kızı Emine’nin cansız bedeni bulundu.
4 çocuğu kaybetti
Diğer kızı Seher ve torunu Erbap sağ olarak kurtarıldı. Seher Güngör de kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
Torun Erbap’ın bacağı kesildi. Aileden geriye sadece 2 yaşındaki Erbap kaldı. Baba Güngör, damadı, iki kızı ve torununu Adana’daki Kabasakal Mezarlığı’na gömdü.
Anne Ümmü Gülsüm Güngör, iki kızı, torunu ve damadının mezarına sarılarak gözyaşlarına boğuldu.
“Beyaz kefenlere karışmışsın canım”
Güngör, depremden iki gün önce yeğenlerine bakmak için Hatay’a giden kızı Seher Güngör’ün mezarına sarılarak yeri öptü ve şu ifadeleri kullandı:
Sana gelinlik giydirecektim, kefen giydirdim. Beyaz kefenlerle gittin canım. Beyaz kefenlerle karıştırdın canım. Zeynep’im, küçük Zeynep’im. Hanginize sarılmalıyım? Hanginizi özleyeceğim? Kuzu ciğerim, Emre’m. Seher’im, Emine’m, ciğerim, kuzum.
“Torunlarımdan birini kurtardık ve bacağı kesildi”
Baba Güngör ise büyük bir acı içinde olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
Kayınbiraderim, iki kızım ve bir torunum depremde öldü. Birini kurtaramadık, birini canlı kurtaramadık. Torunlarımdan birini kurtardık ve bacağı kesildi. Kızım ve damadım Antakya Devlet Hastanesi’nde hemşire, diğer kızım da iki gün önce yeğenlerine bakmak için Hatay’a gitmişti. Orada da depreme yakalandı. Bina depremde yıkıldı. Biz de Adana’dan gittik. Köylüler sağ olsunlar yardım ettiler ama biz onları kurtaramadık.
